- Beyin Temelli Öğrenme
- Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
- Çocuklarda Konuşma Gelişim Gecikmesi ve Psiko-Konuşma Gecikmesi
- Disortografi Çocuklarda Yazım Bozukluğu ve Çözüm Yolları
- Duyu Bütünleme Nedir
- Ergoterapi Nedir? Temel Bilgiler ve Faydaları
- Migrenli Bireylerde Duyusal Modülasyon ve Ergoterapi Yaklaşımları
- Oyun ve Çocuk Gelişimi Oyun, Ergoterapi ve Gelişim Üzerindeki Etkileri
- Yazma Becerisi
- Bebeklerin İlk Yıl Gelişim Takvimi (0-12 Ay)
Duyu Temelli Davranış Problemleri: Çocuklarda 8 Farklı Belirti ve Etkili Müdahale Yöntemleri

Çocuklarda Davranış Problemleri: Nedenleri, Belirtileri ve Yeni Nesil Tedavi Yaklaşımları
Çocuklarda davranış problemleri, günümüzde birçok ailenin en çok karşılaştığı ve çözmekte zorlandığı konuların başında gelmektedir. Söz konusu davranış sorunları olduğunda, pek çok ebeveyn ve öğretmen ilk olarak klasik disiplin yöntemlerine, ödül-ceza uygulamalarına veya psikolojik danışmanlığa başvurur. Ancak, bu yaklaşımlar her zaman etkili olmaz. Özellikle bazı çocuklarda davranış problemlerinin kökeni, yalnızca ebeveynlik tarzı veya çevresel faktörlerle açıklanamayacak kadar karmaşık olabilir.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, çocuklarda davranış sorunlarının ardında yatan nedenlerin çok daha derin ve çok boyutlu olabileceğini ortaya koymuştur. Bu noktada, duyusal işlemleme bozukluğu (Sensory Processing Disorder – SPD) bakış açısı, çocukların yaşadığı zorluklara yeni bir perspektif kazandırmaktadır. Çünkü bazı çocuklar, çevrelerindeki uyarıcıları (ses, dokunma, hareket, ışık, koku gibi) beyinlerinde yeterince düzenleyemez, filtreleyemez ya da doğru şekilde işleyemezler. Sonuçta, bu duyusal farklılıklar davranışlarına yansır ve klasik yaklaşımlarla kolayca çözülemeyen problemler ortaya çıkar.
Özellikle otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), özgül öğrenme güçlüğü gibi gelişimsel farklılıklara sahip çocuklarda, davranış sorunlarının temelinde sıklıkla nörolojik işleyişteki farklılıklar ve duyusal entegrasyon süreçlerinde bozulmalar yer almaktadır. Yani çocuklar; dışarıdan gelen uyarıları çok yoğun veya çok zayıf algılayabilir, bu da onların günlük yaşamda, sosyal ilişkilerde ve okulda beklenmedik veya alışılmadık davranışlar göstermelerine sebep olabilir.
Kısacası; her davranışın bir nedeni vardır ve çocuklarda davranış problemleri çoğu zaman buzdağının görünen kısmıdır. Duyusal işlemleme bozukluğu gibi gözle görünmeyen ancak çocuğun yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen durumları fark etmek, doğru değerlendirme ve müdahaleyi sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda bilinçli olması, çocukların potansiyellerine ulaşabilmeleri için atılacak en önemli adımlardan biridir.
.
Davranış Problemlerinin Kök Nedenleri
Her çocuk benzersizdir ve gelişim yolculuğu, kendi ihtiyaçlarına ve içsel kaynaklarına göre şekillenir. Bazen aynı ortamda büyüyen kardeşlerin dahi davranışları, problemlere verdikleri tepkiler bambaşka olabilir. “Birinde işe yarayan çözüm, diğerinde neden işe yaramıyor?” sorusu, ebeveynlerin ve eğitimcilerin en çok kafasını karıştıran sorulardan biridir. Bu farklılığın altında ise her çocuğun kendine özgü biyolojik, psikolojik ve çevresel etkenleri yatmaktadır.
Çocuklarda davranış sorunları genellikle aşağıdaki klasik nedenlerden kaynaklanabilir:
-
Aşırı ilgi ihtiyacı veya dikkat çekme arzusu: Bazı çocuklar, ebeveynlerinin veya öğretmenlerinin ilgisini çekebilmek için olumsuz davranışlar sergileyebilir. Bu davranışlar genellikle sevgi ve onay arayışının bir yansımasıdır.
-
Ebeveynlik tutumlarında tutarsızlık, disiplin eksikliği: Disiplin kurallarının net olmaması, ebeveynler arasında tutarsız yaklaşımlar veya sınırların belirsizliği, çocuklarda sınır denemelerine ve davranış sorunlarına yol açabilir.
-
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): DEHB’li çocuklar genellikle dikkatlerini toplamakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanırlar. Bu da yerinde duramama, unutkanlık, sabırsızlık gibi davranış sorunları olarak ortaya çıkabilir.
-
Öğrenme güçlükleri ve akademik stres: Okulda karşılaşılan akademik zorluklar, çocuğun kendini başarısız veya yetersiz hissetmesine neden olabilir. Bu durum bazen davranış sorunları veya geri çekilme olarak kendini gösterir.
-
Kaygı, depresyon ya da utangaçlık: Çocuklarda içsel duygusal zorluklar, özellikle kaygı ve depresyon, davranışlarda ani değişikliklere, sosyal ortamlardan kaçınmaya veya öfke patlamalarına yol açabilir.
Ancak, tüm bu klasik nedenlerin ötesinde, bazı çocuklarda davranış sorunlarının kökeni çok daha derinlerde, yani çocuğun sinir sisteminde ve duyusal işleme süreçlerinde yatabilir. Duyusal işlemleme bozukluğu (SPD) olan çocuklarda, beyin çevreden gelen duyusal bilgileri (ses, dokunma, hareket, tat, koku vb.) organize etme ve anlamlandırma konusunda güçlük yaşar. Bu da çocuğun, kimi zaman aşırı tepkiler vermesine, kimi zaman ise çevreye neredeyse hiç tepki göstermemesine sebep olabilir.
Örneğin:
-
Gürültülü bir ortamda hemen ağlayan, kulaklarını kapatan bir çocuk;
-
Farkında olmadan sürekli sağa-sola çarpan, kaba kuvvet kullanan bir çocuk;
-
Yemek seçen, farklı dokulardan hoşlanmayan ya da tam tersi, aşırı dokunma arayışında olan bir çocuk…
Bu gibi davranışlar, çoğu zaman yanlış anlaşılıp “inatçılık, şımarıklık veya disiplin eksikliği” olarak yorumlanır. Oysa ki asıl neden, çocuğun duyusal sisteminin çevresel uyarıları işlemekte zorlanmasından kaynaklanıyor olabilir. Duyusal işlemleme bozukluğu, çocuğun dünyayı algılayış biçimini ve davranışlarını doğrudan etkiler. Bu yüzden, davranış problemlerine yaklaşırken yalnızca yüzeydeki belirtileri değil, altta yatan duyusal ve nörolojik farklılıkları da göz önünde bulundurmak gerekir.

Duyusal bozukluklar, çocuğun duygularını düzenleyememesine neden olarak davranış problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Duyusal İşlemleme Bozukluğu ve Davranışlar Problemleri
Duyusal işlemleme bozukluğu, çocuğun çevresinden gelen duyusal bilgileri (dokunma, ses, hareket vb.) almakta, organize etmekte ve anlamlandırmakta güçlük yaşaması anlamına gelir. Bu durum, çocuklarda davranış problemleri olarak gözlemlenebilir.
Duyusal İşlemleme Bozukluğuna Bağlı Yaygın Davranış Problemleri
-
Vurma, itme, bağırma, öfke nöbetleri
-
Aktiviteler arasında geçişte zorluk, esneklik eksikliği
-
Uyku problemleri ve huzursuzluk
-
Aşırı enerji ve yerinde duramama
-
Günlük aktiviteleri ya da oyunları reddetme
-
Seçici yemek yeme, aşırı hassasiyet ve korkular davranış problemleri arasında yer alır.
“Alışılmadık” Davranış Problemleri ve Otizm Benzeri Belirtiler
-
Diş gıcırdatma, kendi etrafında dönme
-
Kafasını vurma, kendini ısırma
-
Eşyaları koklama veya sürekli bir şeylerle uğraşma
-
El parmaklarını oynatma
-
Sürekli ses çıkarma veya mırıldanma
Bu davranış problemleri, çocuğun duyusal işlemleme bozukluğu olup olmadığının ipuçlarıdır.
Duyusal Temelli Davranış Problemlerinin Mekanizması
Davranış problemleri, çoğu zaman çocuğun sinir sisteminin çevreden gelen uyarıları (ses, dokunma, hareket, ışık, koku gibi) doğru şekilde alıp organize edememesiyle ortaya çıkar. Yani çocuk, dünyayı algılama ve bu algılarını uygun davranışlara dönüştürme sürecinde güçlük yaşar. Bu durum, günlük yaşamda hem çocuğun hem de ailesinin uyumunu zorlaştırabilir.
Duyusal işlemleme bozukluğu söz konusu olduğunda, çocukların bir kısmı bazı duyusal uyaranlara karşı aşırı hassas (hipersensitif) olurken, bazıları ise aynı uyaranlara karşı oldukça duyarsız (hiposensitif) olabilir. Yani çocuk, örneğin yüksek seslerden hemen rahatsız olup ağlayabilir (hipersensitif), fakat aynı çocuk ağrıya karşı çok az tepki gösterebilir (hiposensitif). Bu farklılıklar genellikle dışarıdan “anlaşılması güç” davranış problemlerine yol açar.
Hipersensitif (Aşırı Hassas) Çocuklarda Davranış Problemleri
-
Ses: Gürültülü ortamlarda hemen rahatsız olur, kulaklarını kapatır veya kaçmak ister.
-
Dokunma: Hafif bir dokunuş bile çocuğu rahatsız edebilir, sarılmak istemez, saç kestirmekten ya da diş fırçalamaktan kaçınır.
-
Işık: Parlak ışıklardan gözlerini kısar, ışığın az olduğu alanları tercih eder.
-
Koku ve Tat: Belirli kokulara veya yiyeceklerin dokusuna karşı aşırı hassasiyet gösterebilir.
Hiposensitif (Az Duyarlı) Çocuklarda Davranış Problemleri
-
Ağrıya Duyarsızlık: Düşse, yaralansa bile tepki vermez veya acı hissetmez gibi davranır.
-
Hareket Arayışı: Sürekli zıplamak, sallanmak, koşmak ister. Yerinde duramaz, sık sık düşer veya çarpar.
-
Dokunma Arayışı: Sert şekilde temas kurar, eşyaları sıkı sıkı tutar veya başkalarına istemeden zarar verebilir.
Karma Duyusal Profillerda Davranış Problemler
Unutulmamalıdır ki; bir çocuk bir duyuda hipersensitif, başka bir duyuda ise hiposensitif olabilir. Örneğin; seslere karşı aşırı hassas olan bir çocuk, hareket veya dokunmaya karşı duyarsız olabilir. Bu çeşitlilik, davranışların öngörülemez ve çok yönlü olmasına yol açar.
Davranışların yoğunluğu ve sıklığı, duyusal işlemleme bozukluğunun hangi alanda ve ne şiddette olduğunu gösterir. Yani, davranışlar yalnızca “inatçılık” ya da “ilgi çekme” çabası değildir; çocuğun sinir sisteminin verdiği gerçek bir tepkidir.
Örnek: Bir çocuk kalabalık bir ortamda sürekli ağlıyor, çığlık atıyor ve kaçmak istiyorsa, bu davranışın nedeni o anki ses, ışık veya hareket yoğunluğunun onun sinir sistemi için aşırı uyarıcı olması olabilir.
Benzer şekilde, başka bir çocuk ise yüksekten atlamaktan, yuvarlanmaktan veya baskı hissetmekten aşırı keyif alıyorsa, bu da onun duyusal arayış içinde olduğunu gösterebilir.
Not: SPD’li çocuklarda klasik davranışsal yaklaşımlar, yani sadece ödül-ceza sistemiyle davranışların kontrol altına alınmaya çalışılması çoğu zaman yetersiz ve hatta zararlı olabilir. Çünkü bu çocuklar için problem, davranışın kendisinde değil, davranışın altında yatan duyusal ihtiyaçların karşılanamamasındadır. Bu nedenle, duyusal entegrasyon ve ergoterapi tabanlı özel programlar ile çocuğun bireysel duyusal profiline uygun, bilimsel ve bütüncül bir müdahale planı oluşturulması gereklidir. Böylece çocuk, çevresine ve kendisine zarar vermeden, daha uyumlu ve mutlu bir şekilde yaşamını sürdürebilir.

Sağlıklı iletişim ve sosyal ortam yönetiminde yaşanan güçlükler, çocuklarda kendini ifade etme tarzında ortaya çıkan davranış problemleriyle ve duyusal işlemleme sorunlarıyla kendini gösterebilir.
Tedavi ve Destek Yöntemleri
Duyusal temelli davranış problemleri yaşayan çocuklar için en etkili ve kalıcı yaklaşım, ergoterapi ve duyusal entegrasyon programlarıdır. Bu yöntemler, çocuğun bireysel duyusal profilini, günlük yaşamını ve sosyal çevresini dikkate alarak bütüncül bir destek sağlar.
Kişiye Özel Duyusal Diyet ve Günlük Aktivite Planı
Her çocuğun ihtiyaçları ve hassasiyetleri birbirinden farklıdır. Duyusal diyet, çocuğun gün içinde ihtiyaç duyduğu duyusal uyaranları kontrollü ve dengeli şekilde almasını sağlayan, uzman tarafından hazırlanan bir plandır.
-
Örneğin; sabah okula gitmeden önce kısa bir zıplama seansı, gün içinde ağırlıkla ilgili aktiviteler, akşamları derin basınç uygulamaları gibi düzenli ve yapılandırılmış etkinlikler içerebilir.
-
Duyusal diyet sayesinde çocuk, kendini daha dengede hisseder, davranış problemlerinin yoğunluğu ve sıklığı azalır.
Aile ve Öğretmenleri Sürece Dahil Etmek
Çocuğun gelişiminde aile ve okulun rolü tartışılmazdır. davranış problemleri içinde öyledir.
-
Ailelerin ve öğretmenlerin duyusal işlemleme bozukluğu ve duyusal ihtiyaçlar hakkında bilgilendirilmesi, doğru yaklaşımın seçilmesini sağlar.
-
Davranış stratejilerinin birlikte yapılandırılması; çocuğun her ortamda tutarlı ve destekleyici bir çevrede büyümesini mümkün kılar.
-
Düzenli aile görüşmeleri, öğretmen bilgilendirme toplantıları ve ortak hedef belirleme, tedavinin etkinliğini artırır.
Çocuğun Güçlü Yönlerini Desteklemek ve Güvenli, Yapılandırılmış Ortam Sunmak
-
Çocukların yalnızca zorluklarına odaklanmak yerine, güçlü yönleri (ör. motor beceriler, görsel hafıza, müzik yeteneği) ön plana çıkarılmalıdır.
-
Güvenli ve yapılandırılmış ortamlar; belirsizlikleri azaltır, çocuğun kendini daha güvende hissetmesini sağlar. Örneğin; günlük rutinler, görsel zamanlayıcılar, belirli oyun köşeleri ve mola alanları çocukların stresini azaltır.
-
Çocuğun ilgi alanlarını kullanmak, motivasyonu ve işbirliğini artırırarak devaranış problemleri ile mücadelede etkili olur.
Günlük Yaşamı Kolaylaştıracak Pratik Stratejiler
-
Ağır iş aktiviteleri: Taşıma, itme, çekme gibi kasları ve eklemleri aktive eden, çocuğun proprioseptif (vücut farkındalığı) sistemini destekleyen etkinliklerdir.
-
Derin basınç uygulamaları: Sarılma, masaj, ağırlıklı battaniye veya özel basınç yelekleri çocuğu sakinleştirir ve vücut bütünlüğü hissini artırır.
-
Sakinleştirici köşe/alan: Çocuğun kendini huzursuz hissettiğinde dinlenebileceği, yumuşak yastıklar, duyusal oyuncaklar veya düşük ışıklı alanlardan oluşan bir köşe, duygusal regülasyon sağlar.
-
Duyusal arayışları güvenli şekilde karşılamak: Fidget oyuncaklar, tırmanma alanları, zıplama minderi gibi materyaller çocuğun duyusal ihtiyaçlarını zararsız ve kontrollü şekilde karşılamasını sağlar.
Davranış Problemlerin Altında Yatan Duyusal İhtiyaçları Analiz Etmek ve Bireye Özgü Çözümler Sunmak
-
Davranışların yüzeydeki görüntüsü yanıltıcı olabilir. Asıl önemli olan, her davranışın arkasındaki duyusal ihtiyacı doğru analiz edebilmektir.
-
Örneğin; çocuğun sürekli ses çıkarması işitme duyusunun az ya da fazla uyarılma ihtiyacından kaynaklanıyor olabilir. Aynı şekilde, sürekli koşmak veya zıplamak, hareket arayışı (vestibüler veya proprioseptif sistem ihtiyacı) anlamına gelebilir.
-
Ergoterapist, çocuğun davranışlarını detaylı gözlemleyerek, değerlendirme araçlarıyla hangi alanlarda duyusal işlemleme zorluğu yaşandığını belirler ve buna yönelik bireysel terapi planı hazırlar.
Sonuç olarak:
Duyusal temelli davranış problemleriyle mücadelede en etkili yaklaşım, her çocuğun benzersiz duyusal profiline uygun, aile-okul iş birliğini esas alan ve bilimsel dayanaklı bir destek programı oluşturmaktır. Böylece çocuklar hem kendilerini daha iyi tanır hem de toplumsal hayata daha kolay ve sağlıklı bir şekilde uyum sağlar.
Kaynakça ve Kitap Önerileri
-
The Out-of-Sync Child – Carol Stock Kranowitz
SPD hakkında dünyada en çok okunan ebeveyn rehberidir. Çocuğunuzun davranışlarının ardındaki duyusal nedenleri anlamanıza yardımcı olur. -
Raising Your Spirited Child – Mary Sheedy Kurcinka
Yüksek enerjili, hassas ya da “farklı” çocuklar için olumlu ebeveynlik yaklaşımlarını anlatır. -
SPD Kontrol Listesi
(Defne Duyu’dan ücretsiz olarak talep edebilirsiniz.) - The relationship between sensory processing difficulties and behaviour in children aged 5–9 who are at risk of developing conduct disorder: https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/13632752.2013.854962
-
Investigation into the prevalence of sensory processing difficulties in children identified as having behavioural, emotional or social difficulties at school:https://orca.cardiff.ac.uk/id/eprint/42131/
Sıkça Sorulan Sorular
SPD ile davranış problemleri arasındaki fark nedir?
SPD’de temel sorun, çevresel uyaranların beyinde işlenmesiyle ilgilidir; davranışsal bozukluklar ise daha çok psikososyal nedenlerle veya disiplin eksikliğiyle açıklanır.
Duyusal işlemleme bozukluğu tanısı kim koyar?
Tanı genellikle çocuk nörologları veya psikiyatristleri tarafından iş birliğiyle konur.
Evde hangi duyusal stratejiler denenebilir?
Derin basınç (sarılma, ağırlıklı battaniye), hareket oyunları, “duyusal köşe” oluşturma, fidget oyuncaklar, günlük rutin oluşturma gibi pratik yöntemler uygulanabilir.
Ne zaman profesyonel destek almalıyız?
Eğer davranışlar çocuğun sosyal, akademik ya da günlük yaşamını anlamlı ölçüde zorluyorsa veya evde denenen yöntemler etkili olmuyorsa mutlaka bir ergoterapiste başvurun.
Çocuğunuzda davranış problemleri veya duyusal işlemleme bozukluğu olabileceğini düşünüyorsanız, profesyonel bir değerlendirme ve kişiye özel duyusal diyet danışmanlığı için bize ulaşın.
➡️ Daha fazla bilgi ve ücretsiz SPD kontrol listesi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.