Otizm Spektrum Bozukluğu

3. Otizmde İşitsel İşlemleme ve Dil Gelişimi: Beynin Sol Yarımküresindeki Farklılıkların Önemi

MEG ile ölçülen işitsel beyin yanıtlarının TD (tipik gelişim) ve otizmde iştisel işlemleme bakılan grupları arasında karşılaştırıldığı grafik. M50, M100 ve M200 yanıtlarının zamana göre değişimi ve beyin aktivite haritaları gösteriliyor.

Otizmde Duyusal Algı (Otizmde İşitsel İşlemleme) Neden Önemli?

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), bireyin çevresinden gelen bilgileri nasıl algıladığını, yorumladığını ve bu bilgilere nasıl tepki verdiğini etkileyen kapsamlı bir nörogelişimsel farklılıktır. Otizmli çocuklarda en sık karşılaşılan güçlüklerden biri, çevresel uyaranların (görüntü, ses, dokunma, koku gibi) beyin tarafından işlenme sürecinde ortaya çıkan farklılıklardır.
Bu duyusal işlemleme güçlükleri, çoğunlukla işitsel algı yani sesle ilgili bilgilerin değerlendirilmesinde kendini gösterir. Otizmli çocuklar, çevrelerindeki sesleri ayırt etme, anlamlandırma ve filtreleme konusunda tipik gelişim gösteren akranlarına göre daha fazla zorluk yaşayabilirler.

Örneğin, gürültülü bir sınıfta öğretmenin sesini duymakta veya arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorlanabilirler. Aynı anda birçok sesin (konuşma, müzik, masa sandalye sürtünmesi, trafik sesi gibi) olduğu ortamlarda, dikkatlerini önemli sese yönlendirmek yerine tüm sesleri eşit derecede algılayabilirler. Bu da çocukların iletişim kurma, talimat alma ve sosyal ilişki başlatma gibi hayati becerilerinde gecikmelere yol açabilir.

Ayrıca, ani ve yüksek sesler (örneğin; siren, elektrikli süpürge, çığlık, beklenmedik bir zil sesi) otizmli çocuklarda yoğun korku, stres, kulaklarını kapatma, ağlama veya ortamdan kaçma gibi aşırı tepkilere neden olabilir. Bunun yanında, sürekli tekrar eden sesleri (ör: saat tıkırtısı, vantilatör uğultusu) diğer insanlara göre daha fazla fark edebilir ve bu seslere karşı aşırı hassasiyet veya tam tersi, ilgisizlik gösterebilirler.

Bu tür işitsel işlemleme farklılıkları, otizmli çocukların günlük yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Okulda öğrenme, evde aileyle iletişim, oyun sırasında akranlarıyla etkileşim gibi temel gelişim alanlarında dezavantaj yaratabilir.
Duyusal aşırı yüklenme nedeniyle çocukların anksiyetesi artabilir, davranışsal krizler yaşanabilir ve bazen çocuğun kendini izole etmesine ya da çevresine karşı tepkisiz kalmasına yol açabilir.

Sonuç olarak, otizmde işitsel işlemleme güçlüklerinin doğru anlaşılması; çocukların eğitim, terapi ve sosyal hayata katılımında etkin stratejiler geliştirmek, ailelere ve uzmanlara yol göstermek açısından kritik öneme sahiptir.


YENİ ARAŞTIRMA:  Otizmde İşitsel işlemleme Beyinde Nasıl Farklılaşıyor?

2025 yılında uluslararası bir araştırmacı grubu, Moskova Yüksek Ekonomi Okulu (NIU VShE) Dil ve Beyin Merkezi’nin liderliğinde, otizmli çocukların sesleri nasıl algıladığını incelemek için iki güçlü bilimsel yöntemi ilk defa aynı anda kullandı:

  • Magnetoensefalografi (MEG): Beynin seslere verdiği anlık (milisaniyelik hassasiyetle) elektriksel yanıtları ölçen ileri bir görüntüleme yöntemi.

  • Morfometrik MRI Analizi: Beyin bölgelerinin hacmini, kalınlığını ve kıvrım yapılarını ayrıntılı olarak değerlendiren bir yapısal analiz yöntemi.

Araştırmanın Katılımcıları ve Yöntemi

  • 20 tipik gelişim gösteren çocuk

  • 20 otizmde işitsel işlemleme bakılan çocuk
    Katılımcılar, laboratuvarda çeşitli basit sesleri (ör: kısa tıklama sesleri) dinlediler. Araştırmacılar, çocukların beyinlerinde ses uyaranından sonra oluşan üç ana yanıtı (M50, M100, M200) inceledi.


TEMEL BULGULAR: Sol Beyin Yarımküresinin Otizmde İşitsel İşlemleme Farklılıkları

1. M200 Yanıtı Nedir ve Neden Önemli?

Beyin, dışarıdan gelen ses uyaranlarını çok kısa sürede işler ve buna farklı aşamalarda elektriksel yanıtlar üretir. M200 yanıtı, işitsel uyarandan yaklaşık 200 milisaniye (saniyenin beşte biri kadar kısa bir süre) sonra ortaya çıkan elektriksel bir beyin aktivitesidir ve özellikle tekrar eden ya da anlamsız seslerin arka plana atılması, yani “ses filtresi” gibi işlev görmesiyle bilinir.

M200 yanıtı aynı zamanda dikkat süreçleriyle de yakından ilişkilidir. Beyin, çevredeki gereksiz ve tekrarlayan sesleri eleyerek önemli olanı ayırt etmeye başladığında, bu işlev M200 bileşeninde açıkça görülür. Bu, çocuğun kalabalık bir ortamda sadece öğretmenin sesine odaklanabilmesi ya da günlük hayatta önemli sesleri diğerlerinden ayırt edebilmesi açısından kritik bir işlemdir.

2. Otizmde İşitsel İşlemlemede Neler Farklı?

Araştırmada, otizmde işitsel işlemleme bakılan çocuklar M200 yanıtının özellikle sol işitsel kortekste (beynin sol temporal lobu) belirgin şekilde zayıfladığı tespit edilmiştir. Yani, bu çocukların beyinleri, tekrar eden veya anlamsız sesleri filtreleme ve dikkatlerini önemli sese yöneltme konusunda tipik gelişim gösteren çocuklara göre daha az etkili çalışmaktadır.

Beynin sol yarımküresi, insanlarda dil işleme, konuşulanı anlama ve anlam kurma gibi çok önemli görevleri üstlenir. Otizmli çocuklarda, işitsel korteksin hem daha ince (kortikal kalınlığın azalması) hem de kıvrımlarının daha derin ve girintili olduğu görülmüştür. Bu yapısal farklılıklar, o bölgede sinirsel bağlantıların tipikden farklı örgütlendiğini, bilginin daha yavaş veya dağınık şekilde işlendiğini düşündürmektedir.

3. Yapısal Değişiklikler ile Davranışsal Güçlükler Arasındaki Bağlantı

Araştırmanın en önemli sonuçlarından biri, beyindeki bu anatomik ve işlevsel farklılıkların çocukların günlük yaşamda yaşadığı zorluklarla doğrudan bağlantılı olmasıdır. Sol işitsel korteksteki incelme ve anormal kıvrım yapısı ne kadar belirginse, çocukların:

  • Konuşulanları anlama

  • Sözlü talimatları takip etme

  • Akıcı ve anlamlı diyalog başlatma

  • Sosyal iletişimde bulunma

  • Yeni sözcükleri öğrenme ve doğru kullanma

gibi dil ve sosyal becerilerde güçlük yaşama olasılıklarının da o kadar arttığı gösterilmiştir.

Bu, şu anlama gelir:
Otizmli çocuklardaki temel işitsel işlemleme farklılıkları yalnızca sesleri ayırt etmeyi değil, aynı zamanda konuşmanın anlamını çözmeyi, sohbeti sürdürebilmeyi ve etkin sosyal iletişim kurabilmeyi de zorlaştırır. Beynin ses filtresi yeterince iyi çalışmadığında, çocuklar hem gereksiz seslerle meşgul olur, hem de önemli işitsel bilgilere odaklanamazlar. Bu da akademik başarıdan sosyal uyuma kadar pek çok alanda zincirleme etki yaratır.

Aileler ve uzmanlar için bu bulgular şunu netleştiriyor:
Otizmde dil ve iletişim zorlukları, çoğunlukla çok erken dönemde ve temel duyusal işleme seviyesinde başlar. Dolayısıyla, müdahalelerin yalnızca konuşma veya sosyal becerilere odaklanmak yerine, işitsel işlemleme ve duyusal bütünleme çalışmalarıyla desteklenmesi çok daha etkili olacaktır.


OTİZMDE İŞİTSEL İŞLEMLEME GÜÇLÜKLERİ: GÜNLÜK YAŞAMDA NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Aileler için gözlemlenebilecek bazı belirtiler:

  • Gürültülü ortamda konuşulanları ayırt edememe

  • Beklenmedik veya yüksek seslerde aşırı tepki (korkma, kulak kapama, ağlama vb.)

  • Aynı sesin tekrar etmesine (ör: çamaşır makinesi, musluk sesi) odaklanıp, çevredeki konuşmayı fark etmemek

  • Konuşulanları tekrar ettirme veya “duymamış gibi” davranma

  • Akıcı diyalog başlatmakta veya sürdürmekte zorluk

  • Sıkça “dil gelişimi geriliği” veya “anlama problemi” tanımları ile karşımıza çıkması

Uzmanlar için ek bulgular:

  • İşitsel ayırt etme testlerinde performans düşüklüğü

  • Konuşmanın fonetik detaylarını (tonlama, vurgu, sessiz harfler) ayırt etmede zorlanma

  • Sesli ortamda dikkat ve odaklanma güçlükleri (özellikle akademik başarıyı etkileyebilir)

  • Bazı çocuklarda, bu işitsel farkındalık eksikliği davranış sorunları veya sosyal geri çekilme ile sonuçlanabilir


NEDEN BU FARKLILIKLAR MEYDANA GELİR?

Otizmde işitsel işlemleme bakılan çocuklarda işitsel işlemleme süreçlerindeki farklılıkların kökeninde, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimi yer alır. Beynin gelişimi, anne karnındaki dönemden başlayarak doğumdan sonraki ilk yıllarda özellikle hızlıdır ve bu dönemde yaşanan en küçük değişiklikler bile nöral bağlantıların oluşumunu kalıcı olarak etkileyebilir.

Sol İşitsel Korteksin Farklı Gelişmesinin Nedenleri

1. Nöronal Organizasyon ve Sinaptik Farklılıklar
Otizmde işitsel işlemleme bakılan çocuklarda, beynin sol temporal lobunda yer alan işitsel kortekste nöronların ve sinapsların (nöronlar arası iletişimi sağlayan bağlantıların) tipik gelişen çocuklara göre farklı bir biçimde organize olduğu gösterilmiştir.

  • Bu, seslerin beyin tarafından işlenmesi için gereken yolların ya daha az etkin ya da alışılmıştan farklı bir sırayla çalışmasına neden olabilir.

  • Sinaptik iletimdeki bu değişiklikler, işitsel bilgilerin hızlı ve doğru bir şekilde beyin bölgeleri arasında aktarılmasını zorlaştırır.

2. Kortikal Kalınlık ve Kıvrım Yapısı
Araştırmalar, otizmde işitsel işlemleme  bakılan çocuklarda işitsel korteksin genellikle daha ince olduğunu, yani nöron tabakasının kalınlığında azalma olduğunu gösteriyor.

  • Korteksin daha ince olması, bölgede bulunan sinir hücrelerinin sayısının ve yoğunluğunun azalabileceğine, ya da sinir hücreleri arası iletişimin zayıflamış olabileceğine işaret eder.

  • Bu durumda, beyin işitsel sinyalleri işlerken hem hız hem de doğruluk açısından dezavantajlı hale gelir.

Ayrıca, işitsel korteksin girüs (kıvrım) yapısında da belirgin farklılıklar gözlenir.

  • Otizmde işitsel işlemleme  bakılan çocuklarda bu kıvrımların daha derin ve fazla olduğu bulunmuştur.

  • Normalde kıvrımlar beynin bilgi işleme kapasitesini artırır; fakat aşırı veya düzensiz kıvrımlar, işitsel sinyallerin daha “dolambaçlı” bir yol izlemesine ve bilginin entegrasyonunun karmaşıklaşmasına yol açabilir.

3. Genetik ve Çevresel Etkiler

  • Otizmin genetik temeli kuvvetlidir. Özellikle beyin gelişimini ve nöral bağlantı oluşumunu etkileyen yüzlerce gen tespit edilmiştir.

  • Ancak tek başına genetik yeterli değildir; gebelikte maruz kalınan enfeksiyonlar, toksinler, erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi çevresel faktörler de beynin gelişen işitsel sistemini etkileyebilir.

  • Erken çocuklukta yetersiz sosyal ve işitsel uyarana maruz kalma da otizmde  işitsel işlemleme yollarının optimal gelişimini engelleyebilir.

Zincirleme Etkiler ve Fonksiyonel Sonuçlar

Sol işitsel korteksin bu farklı yapısal ve fonksiyonel özellikleri, yalnızca temel seslerin algılanmasını değil, aynı zamanda:

  • Dilin anlamlandırılması

  • Sosyal ipuçlarının işlenmesi

  • Duygusal ifadelerin ses tonu ile ayrıştırılması
    gibi çok daha üst düzey bilişsel ve sosyal becerileri de etkiler.

Yani, bir çocuğun temel seviyede sesi ayırt etmede yaşadığı güçlük, zamanla konuşulanı anlamada gecikmelere, uygun tepki verememeye, sosyal çekilmelere ve özgüven kaybına kadar ilerleyebilir.
Bu yüzden otizmde işitsel işlemleme farklılıklarının erken dönemde tespit edilmesi ve üzerine çalışılması, çocuğun uzun vadede gelişimi için büyük önem taşır.


BİLİMSEL YORUM VE UZMAN GÖRÜŞÜ

“Konuşma ve dildeki güçlükler, otizmli çocuklarda çok erken bir aşamada başlıyor; beyin henüz en temel ses uyaranlarını işlerken bu farklılıklar gözlenebiliyor.”
— Prof. Dr. Olga Dragoy, NIU VShE

“Sol işitsel korteks, yalnızca sesleri ayırt etmekle kalmaz; anlam kurma ve konuşmaya dönüştürme süreçlerinde kritik rol oynar. Buradaki yapısal farklılıklar, çocuğun dili nasıl öğrendiği ve kullandığı üzerinde doğrudan belirleyici olabilir.”
— Alina Minnigulova, Araştırmacı


BU BULGULARIN ÖNEMİ VE PRATİK ÇIKARIMLAR

1. Erken Tanının Önemi

  •  Otizmde işitsel işlemleme güçlükler, genellikle 2–4 yaş arasında ortaya çıkar.

  • Dil gelişimiyle ilgili endişelerde, işitsel işlemleme değerlendirmesi yapılması erken tanı ve müdahalede kritik rol oynar.

2. Terapi ve Eğitim İçin Yol Haritası

  • Duyusal bütünleme terapisi, işitsel ayrım ve filtreleme çalışmalarının öncelikli olması gerekir.

  • Bireyselleştirilmiş terapi programlarında işitsel duyarlılık ve ses algısı çalışmaları yer almalıdır.

  • Okul öncesi ve ilkokul çağında, yoğun işitsel girdili aktiviteler, müzikle desteklenen dil gelişimi programları, otizmli çocuklarda konuşma ve anlama becerilerinin güçlendirilmesine yardımcı olabilir.

3. Aileler İçin Pratik Öneriler

  • Gürültüsüz, sade ve öngörülebilir ortamlarda çocukla iletişimi artırın.

  • Evde müzikli oyunlar, ritim çalışmaları ve hikaye okuma gibi aktiviteler işitsel işleme becerilerini güçlendirebilir.

  • Ani ve yüksek seslerin yoğun olduğu ortamlarda, çocuğun kulaklık veya ses azaltıcı kulaklık kullanmasını sağlayın.

  • Konuşurken yüz yüze iletişimi ve göz teması kurmayı ihmal etmeyin; sözlü iletişimi basit ve net cümlelerle destekleyin.

  •  Otizmde işitsel işlemlemede  güçlük olduğundan şüphelendiğinizde, bir ergoterapist veya dil-konuşma terapistine başvurun.

4. Uzmanlar İçin Tavsiyeler

  • Terapi programlarında işitsel işleme değerlendirmesine mutlaka yer verin.

  • Fonolojik farkındalık, işitsel bellek, işitsel ayırt etme ve ses filtreleme becerilerini geliştiren egzersizleri uygulayın.

  • İşitsel beceri testlerini (örn. Auditory Processing Testleri) hem tanı hem de terapi öncesi-sonrası gelişimi izlemek için kullanın.

  • Dil gelişimi desteklenirken, işitsel algı güçlüklerine yönelik aile eğitimini de ihmal etmeyin.


İki beynin yan yana gösterildiği dijital çizim. Soldaki beyinde işitsel korteks ve sinyaller net ve düzenli; sağdaki otizmli beyinde ise işitsel sinyaller daha karmaşık ve dolambaçlı. Altta, iki grubun M200 işitsel yanıtı dalga formları gösteriliyor.

Sol tarafta tipik gelişim gösteren bir çocukta, sağda ise otizmli bir çocukta beynin işitsel korteks bölgesinin ve işitsel sinyal yollarının renkli ve stilize gösterimi. Altta ise M200 yanıtı dalga formu ile iki grup arasındaki işitsel işlemleme farkı vurgulanıyor.

SONUÇ

Bu yeni araştırma, otizmde işitsel işlemleme güçlüklerinin, dil ve sosyal becerilerdeki sorunların kökeninde yer aldığını gösteriyor.
Sol işitsel korteksteki yapısal ve fonksiyonel farklılıklar, çocukların konuşulanı anlamasında ve sosyal ortama katılımında belirleyici bir faktör olabilir.
Erken tanı ve kişiye özel terapi programları ile, otizmli çocukların hem dil gelişimi hem de genel yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir.


KAYNAKÇA VE İLGİLİ LİNKLER

  • Vardan Arutiunian, Irina Buyanova, Alina Minnigulova, Olga Dragoy, et al. (2025).
    Left-hemispheric atypicalities in the primary auditory cortex are associated with language comprehension and social skills in children with Autism Spectrum Disorder. Cerebral Cortex, 35(3). DOI:10.1093/cercor/bhaf055

  • Ek Kaynak:
    Otizm ve Duyusal İşlemleme Bozuklukları 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir